Reklamların tehlikeli yüzü

Reklamlar... Çağımızın en büyük sosyal sorunları arasında yer alıyor... İnternet sitelerinde, sosyal medya hesaplarımızda, televizyon kanallarında isteğimiz ve kontrolümüz dışında görmek ve izlemek zorunda bırakıldığımız denetimsiz ve kontrolsüz bir mecra.

1-Maddi zarar

Reklam, ürünlerin internet alışverişi özelliği ile ekonomik olarak bilinçsiz tüketime ve ihtiyaç dışı harcamalara yönlendirmektedir. İndirim, kampanya, sezon sonu gibi sihirli kelimelerle insanlardaki tüketim isteğini arttırmakla beraber ailenin yatırım imkanlarını tüketime yönelik bir eğilime yönlendiriyor.

2-Ahlaki bozukluk

Büyük kitlesini genç ve çocukların oluşturduğu reklamlar, izleyici kitlesinde ahlaki bozuklukların yanı sıra cinsel içerikli mesajlarla toplumun örf - adet ve değer yargılarını olumsuz yönde etkiliyor.

3-Özentilik

Kapitalizmin en büyük silahlarından biri olan alışveriş merkezleri ile gençleri fast food yiyeceklere, sağlıksız gıda tüketimine ve batı giyimine yönlendiriyor. Kendi özümüzü geleneksel sofra kültürümüzü ve yöresel giysilerimizi yok etmeye çalışıyor.

4-Tüketime yönlendirme

“Canım sıkılıyo.. Aa hadi alışveriş yapalım hem kafa dağıtmış oluruz”

“Bu senenin trendlerini gördün mü harika ürünler var”

“Bu ayakkabıdan kesinlikle almalıyım (ev de beş çift var ama olsun)”

Gibi cümlelere günlük yaşantımızda, iş hayatında veya arkadaş ortamlarında şahit oluyoruz. Belki de bilinçsizce biz de kullanabiliyoruz. 

5-Psikolojik etkiler

Alışveriş yapmak doğru ve orantılı kullanıldığında ihtiyaçlarımızı karşılamamız için biz insanlara bahşedilmiş en büyük nimetlerden biri fakat bu durum bilinçsizce ve sıklıkla kullanıldığı zaman bağımlılığa ve devamında psikolojik sorunlara sebep olabilmekte.

6-Toplumsal bozukluğu tetiklemesi

Toplumun en temel yapı taşını oluşturan insan; çevresinden, okuduklarından ama en çok da gördüklerinden etkilenmektedir. Reklamlardaki olumsuz davranışlar ve tutumlar başta bir insanı, o insan çevresini ve giderek toplumdaki güven duygusunu ve bozukluğu tetiklemektedir.

7-Toplumun gerçek sorunlarını gizleme

“Afrika da insanlar açlıkla, susuzlukla mücadele ediyor” evet bu cümle gerçekten vicdanımızı rahatsız ediyor ve etmelide. Biz çok büyük bir milletiz ve aziz unvanını sonuna kadar hakettiğimize inanıyorum. En son ki örneğini canlarını, mallarını, ailelerini, çocukları kaybeden Elazığ depremi sonrası yardımlarına koşan ülkemizin güzel insanlarıyla gördük. Küçük bir kız çocuğunun “Biz gördük çok üzüldük lütfen siz üzülmeyin” yazılı notunun yanında kumbarasındaki parasını göndermesiyle, bir televizyon kanalına bağlanıp abi bu birikimimle araba alacaktım, ama önemli değil ben yine biriktiririm ama oradaki kardeşlerim benim için daha önemli diyen koca yürekli insanlarla biliyor, tanıyor ve iyi ki varsınız diyoruz. Tekrar konu başlığımıza dönecek olursak reklamlar toplumundaki gerçek sorunları gizlemek ve unutturmak istiyor. 

8-Çocuklar üzerindeki etkileri

Ve en önemli maddeyi sona bıraktık, evet geleceğimiz gözümüz gibi baktığımız çocuklarımız. Çocuklardaki ahlaki bozukluğun, dikkat dağınıklığının, sinir ve stresin en büyük etkeni yine reklamlar. Kontrol edilemeyen, birilerinin çıkarları doğrultusunda oluşturulan ve denetime tabi tutulmayan reklamlar çocuklar üzerinde bir çok olumsuz etkiye sebep olabiliyor.